ŞAMANİZMDEN KALAN HALA YAŞATTIĞIMIZ 26 ESKİ TÜRK GELENEĞİ


ŞAMANİZMDEN KALAN HALA YAŞATTIĞIMIZ 25 ESKİ TÜRK GELENEĞİ

1. Kurşun Dökmek


Kurşun dökme adeti de Şamanizm geleneklerindendir. Şamanizm’de buna “kut dökme” denir. Kötü ruhlardan birinin çaldığı kutuyu “talih, saadet unsurunu” geri döndürmek için yapılan bir sihri ayindir.

2. Kırmızı Kurdele


Gelinliğin üzerine bağlanan kırmızı kurdeleler, nişan törenlerinde yüzüklere bağlanan kırmızı kurdeleler, okumaya yeni geçmiş çocukların yakasına takılan kırmızı kurdeleler; hep uğuru ve kısmeti temsil eder. Ayrıca kötü ruhların şerrinden korunma sağladığına inanılır.

3. Mezar Taşlarımız

Günümüzde toplumda ulu kabul edilen kimselerin ölümlerinden sonra ruhlarından medet ummak ve mezarlarının kutsanışı şaman geleneğin devamıdır.
Mezarlara taş dikilmesi ve bu taşın sanat eseri haline getirilecek kadar süslenmesi İslam coğrafyasında sadece Anadolu’da görülmektedir.

4. Dilek Tutmak

Dile tutmak da Şamanizm kökenli bir davranış şeklidir. Tabiat ruhlarının dileklerin gerçekleşmesine aracılık ettiğine inanılır.

5. Nazar İnancımız


Anadolu’da halk arasında “nazar” olgusu çok yaygın bir inanıştır.
Bazı insanların olağandışı özellikleri olduğu ve bakışlarının karşılarındaki kimselere rahatsızlık verdiğine, kötülük getirdiğine inanılır. Bunun önüne geçmek için “nazar boncuğu” “deve boncuğu” “göz boncuğu” vb. takılır. Bu inanış da Şamanizm’den kalmadır.

6. Kullandığımız Kilim Motifleri


Eski Türklerde bir Şamanın giysisine yılan,akrep, çıyan, kunduz gibi yabani hayvan şekilleri çizmesinin, bu hayvanları topluluğun yaşam alanlarından uzak tutmaya yardımcı olduğuna inanılır.Günümüzde Anadolu’da Türkmen köylerinde dokunan halı, kilim, örtü ve perdelere işlenen desenler, giysiler üzerinde kullanılan motifler bu inanıştan kaynaklanır.

7. Mevlit ve İlahiler


Şamanlar ayinlerinde davul ve kopuz kullanmışlardır. Müziksiz hayatın ve ayinlerin değişilmez bir parçasıdır. Oysa İslam dininde Kur’an’ın müzikle okunması kesinlikle günahtır. Şaman geleneğinin devamı olarak Anadolu’da Hz.Muhammed’in Hz.Ali’nin hayatları müzikle okunmaktadır
Mevlit ve İlahiler sadece Anadolu’da uygulanan müzikli anlatımlardır. İslam dininde ölünün ardından mevlit merasimi diye bir uygulama yoktur. Osmanlı tarihinde ilk Mevlit, 1409-10 yıllarında Bursalı bir fırıncı ustası olan Süleyman Çelebi tarafından yazılmıştır.

8. Su İçerken Kafanın Elle Desteklenmesi


Bu da bir Şaman geleneği kalıntısıdır. Şöyle ki, su içerken insan akli başından kaçabilir diye kafa elle tutulurmuş.

9. Mezarlardaki Küçük Suluklar


Mezarların ayak ucunda bulunan küçük suluklar; ruhların susadıkları zaman kalkıp oradan su içmeleri inancına dayanır. Ayrıca kuşların, böceklerin o suluklardan su içmesinin, ölmüş kişinin ruhuna fayda edeceğine inanılır.
Not: Şaman kültüründe, ayinlerde kullanılan yardımcı ruhlar, kuş biçiminde tasvir edilmişlerdir. Kuş biçiminde düşünülen bu ruhlar Şamanlara, gökyüzüne yapacakları yolculukta yardımcı olmaktadır.

10. Yukarıda Allah (tengri ,Yaradan) Var


Tengrizm inancından kalmıştır. Bu anlayıştan dolayı dua ya da işaret ederken eller gökyüzüne açılır.

11. Sağ Ayak


Kapıdan çıkarken sağ ayağın önde olması da Şaman kültüründen kalma bir ritüeldir. Sol ayakla geçmenin kişiye uğursuzluk getireceğine inanılır.

12.Su Dökerek Uğurlama


Şaman kültüründeki suyun kutsallığı olgusunun doğurduğu adettir. Su berekettir, kutsaldır. “Su gibi çabuk dön, ak geri gel, ak çabuk, kazasız belasız git” demek için su dökülür gidenin arkasından.

13. Türbelere, Ağaçlara, Çalılara Bez ve Çaput Bağlamak


Şamanizm inancında dilek dileme şekli. Küçük kumaş parçaları genel olarak ağaçlara çok önem verildiğinden ve yaşamın sembolü kabul edildiğinden ve yaşam üzerinde muazzam etkileri olduğu düşünüldüğünden, bunların dallarına bağlanır ve dileğin gerçekleşmesi beklenir. Günümüz Türkiye’sinde bu eski gelenek halen devam etmektedir. Temelinde ise doğadaki her varlığın bir ruhu olduğu inancı yatmaktadır.

14. Tahtaya Vurmak


Eski Türkler göçebe oldukları için, daha önce girmedikleri ormanlara girerken, ormandaki kötü ruhları kovmak için ağaçlara vurup bağırarak gürültü çıkarırlarmış. Bu davranış aynı zamanda doğa ruhlarına kötü olayları haber verip, onlardan korunma dilemek amaçlıdır. Tahtaya vurma adeti, sadece Türk kültüründe değil bir çok Avrupa kültüründe de vardır.

15. Ölünün Ardından Belirli Aralıklarla Toplanmak


 Birisi öldükten sonra evinde toplanıp dua okumak, bu toplanma işini 7, 21, 40 günde bir tekrarlamak gibi eylemler de Şaman kültüründen kalmadır.
Eski Türk inanışına göre ruh fiziki bedenini 40 gün sonra terk etmektedir. Vefat edenin “40’ın çıkması” deyimi vardır. Şamanizm’de ölen kişinin ruhu evi terk etsin, göğe yolculuğuna başlasın, öteki ruhlar doluşmasın diye insanlar ölen kişinin evinde toplanıp ayin yapar, yas tutarlar.

16. Çocuklara Doğadan Esinlenen İsimler Koymak


Orta Asya Toplulukları (Eski Türkler) doğada bazı gizli kuvvetlerin varlığına inanmışlardır. Tabiat güçlerine itikad, hemen hemen bütün halk dinlerinde mevcuttur. Fiziki çevrede bulunan dağ, deniz, ırmak, ateş, fırtına, gök gürültüsü, ay, güneş, yıldızlar gibi tabiat şekillerine ve olaylarına karşı hayret ve korkuyla karışık bir saygı hissi eskiden beri olmuştur. Çocuklarımıza verdiğimiz isimlerin birçoğu da bu derin bağlardan kaynaklanmaktadır.

17. Ay Dede


Eskiden, Şamanist Türkler, ayın “koruyucu/sahip ruhu”na, “Ay Ata” ya da Ay Dede derlerdi.
Onların Orta Asya’dan Anadolu’ya göçen kısmı, hala çocuklarına ayı gösterip “ay dede” derler, binlerce yıl önce şamanların yaptığı gibi.

18. Akdeniz Karadeniz


Şamanist dönemde, Türkler için her yönün bir renk simgesi vardı. Kuzeyin simgesi kara, Batı’nın simgesi ak renkti. Bu yüzden kuzeyimizdeki denizin adı Karadeniz, batımızdaki denizin adı “Akdeniz”dir.
Not: Akdeniz’in Yunanistan ile Anadolu arasındaki uzantısına “Ege” demek
çok yakın bir dönemde ortaya çıkmıştır. Atatürk’ün “ordular ilk hedefiniz Akdenizdir” dediği deniz, Ege’dir.

19.üzerlik tütsülemek


Eskiden ugursuzluklari kovalamak hastaliklari iyileştirmek ağlayan çocukları uyutmak için üzerlik tütsüsü yapılırdı bunun nedenide üzerlik otunun dumanında tıpkı kenevir gibi sinirleri gevşetme özelliği olmasıdır.
Hala birçok yöremisde yapiklmakta üzerlik otundan çeşitli duvar süsleri işlenmektedir
Aşağıda ülkemizde olmasa bile dünyanın çeşitli yerlerinden şaman geleneklerle ilgili harika resimler bulacaksınız iyi seyirler

20.Cenaze helvası


21. Cenaze üzerinde bıçak


22.Semah Dansı


23. Mezarların önemi


Şamanizm’de ölülerin, ailenin vefat etmiş büyüklerin, suyun, ormanın ve yardımcı ruhların Şaman’a yol gösterdiğine inanılır. Günümüzde mezar, türbe, ve benzeri yerlerin ziyareti ve bunlardan medet umulması da bu inanç sisteminin devamı olarak ortaya çıkmıştır.

24. Köpek ulumasının uğursuz sayılması

Anadoluda köpeklerin bazı olayları önceden hissettiklerine ve bunu uluyarak anlattıklarına inanılır. Genellikle uğursuz olarak yorumlanır. Şamanizm’de ise köpeklerin, yaklaşan ruhları hissettiğinde uluduğuna ve ulurken gösterdiğinin kişinin çok yakında öleceğine inanılır..

25. Dini unsurların müzik ile bir arada kullanılması


Şamanlar ayinlerinde daima enstruman kullanmışlardır. Müziksiz bir ayin düşünülemez. Günümüzde okunan Mevlit ve İlahiler sadece Anadolu’da uygulanan müzikli anlatımlardır.

26. Kırk Çıkarma


Türk geleneklerine göre kırk uçurma, dualar eşliğinde yapılan ve iyi niyet taşıması gibi sebeplerle günümüzde hala devam eden ritüeller arasında yer almaktadır. Bebeğin doğumunun ardından anne ve bebek için hazırlanan bu tören yöreler arası farklık gösterebilir. Anne ve bebeğin kırk günü sorunuz atlamasının ardından kırk Çıkarma sepetinde farklı anlamlar taşıyan nesneler yerleştirilir. 

Bebeğin ve annenin 40 günlük sürecini doldurmasından sonra halk arasında yaygın yapılan kırk uçurma, temelde bebeğin yaşamının daha güzel geçeceği düşüncesi ile kutlanır. Lohusalık dönemini kapsayan 40 günün ardından kırk banyosu ve aile büyüklerine ziyaretler yapılır. Bu inanışa göre, doğumdan sonra annenin vücudu toparlanır ve yediden sağlığa kavuşması kutlanır. Aynı zamanda artık bebekte dış dünya ile tanışabileceğinden bebekte bu törende başrolde yer alır.
İşte kırk uçurma sepetine konan nesneler…
Un: Ömrü uzun olsun
Yumurta: Sağlıklı ve gürbüz olsun.
Tuz: Tuz gibi ak ve kolay akan bir ömrü olsun.
Pamuk: Güzel yaşlansın.
Bozuk para: Maddi açıdan rahat olsun.
Sepete konabilecek diğer malzemeler ise şunlardır;
Ekmek: Elinin ekmek tuttuğunu ailesi görsün.
İp: Sağlıklı ve uzun saçları olsun.
Çörek otu: Şansı yaver gitsin.
Nazar boncuğu: Nazar değmesin.
Kahve: Hatırlı dostluklar kursun.
Sabun: Alın yazısı temiz olsun. 

Derleme Bülent Dündar

Yorum Gönder

1 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
  1. Elinize emeğinize sağlık...
    Üzerlik otu Erlik Han'dan korunmak içindir, ki ismini de zaten bu şekilde almıştır. Aynı şekilde Erlik Han'ın bıçaktan çekindiğine inanıldığı için ölünün karnının üstüne bıçak konur; şişmemesi için olsa herhangi ağırlık yapan başka bir madde konulabilirdi

    YanıtlaSil

paylaşımlar hakkında görüş ve düşüncelerinizi belirtebilirsiniz

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !