ESKİ YILBAŞI EĞLENCELERİMİZ VE DEDE KORKUT NOEL BABA İLİŞKİLENDİRMESİ



ESKİ YILBAŞI EĞLENCELERİMİZ VE DEDE KORKUT NOEL BABA İLİŞKİLENDİRMESİ

Benim çocukluğumda yılbaşları çok eğlenceli geçerdi önceden planlar yapar dört gözle beklerdik yılbaşı gecesini.
O zamanlar yaklaşık 400 hanelik köyümüzün yarıya yakını kolay çıkılabilen kerpiç toprak evlerden oluşurdu.
Yılbaşı mahallenin tüm çocukları birleşir karanlık çöker çökmez elimize kanat dediğimiz ağaç merdiveni alır bir sepete ip bağlar bacalardan aşağıya sallardık.
insanlar evlerinde gönüllerinden kopan ne varsa ceviz, badem, nar, portakal, elma, pekmez köftesi, buğday, nohut kavurgası falan koyarlar biz büyük bir sevinçle çekerdik yukarıya sepeti.
Kimileri şaka olsun diye içine kül, odun koyar, kimi sepeti çözer bize eziyet ederdi. Biz topladıklarımız yeterli olduğu zaman bir evde toplanır bol bol yer içer eğlenirdik. kimin annesi babası bize daha toleranslı ve iyi hoşgörülü davranacak o arkadaşın evini seçerdik.
 

Geçtiğimiz yıllarda keşan müftüsünün gazetelerde bir sözü yayımlandı. Adam "Noel baba hırlı bir adam olsaydı bacadan değil dosdoğru kapıdan gelir" diyordu. Hala müslüman noel kutlamaz diye basbas bağıran şeytanın bayrağını taşıyan cahiller var.
Müftü efendi Noel baba'nın hristiyan alemine mal edilmiş olduğunu düşünerek ayrımcılıkk yapmak istemiş olabilir. Ama bu onun cehaletindendir. çünkü bilgiye araştırmaya dayanmayan inanç kutsaliyeti her türlü kötülüğe ve negatifliğe dönüştürülebilir.
Dünyada yeni yıl kutlamaları Araplığı, arap milli geleneksel kültürünü benimsememiş tüm dünya halkları tarafından kutlanır. (islamı demiyorum dikkat edin çünkü arapların islamdan ayrı başka bir milli kültürleri yoktur. Ve her toplum kendi dinini kendi milli kültürüne ve karakterine benzetir. Türkleri araplaştırmak istemelerinin temelinde bu yatar.) bunun bilimsel tarihsel anrolopojik araştırmaları ve kanıtları mevcuttur.
Bildiğiniz gibi Noel Baba Antalya patara doğumludur. Baca kültürü Noel Baba'yla birlikte Anadolu'dan mezopatamyadan orta asyadan Avrupa'ya gitmistir.

Baca kültürünün kökeni
Özellikle eski çağlarda türk islam kültürü bugünkü gibi çeşitli tarikat anlayışlarına göre kurumsallaşmış değildi. Ülke politikalarına alet edilmiyordu. Herkes dini inancında vicdanlarıyla gönülleriyle kendi akli melekeleriyle bağlıydı yaradan'larına.
Bu insanlar birbirine hiç sadaka vermezlerdi. Sadaka verme alışkanlığı onlar için yüz kızartıcıydı.
Eskiden insanların geçimi ancak kendilerine yetecek kadardı.
Hayvanlarla günde en fazla bir yada iki dönüm çift sürülebinilirdi.
Bir insanın başına bir kaza geldiğinde, zor durumda kaldığında mahsülünü dolu alır, soğuk alır, yada hastalıktan olmadığı zaman. veya sel yangın gibi bir kazaya uğradığında insanlar kimseden yardım istemez. sadece Tanrı'larına dua ederler Tanrı'larından yardım isterlerdi.
Onun zor durumda olduğunu bilen komşusu köylüsü onun ihtiyacı olan malzemeyi gece gizlice onun bacasından içeriye atardı. Bu yardımı atan ermeni yahudi hristiyan şamanist zerdüşi herkes olabilirdi.
Yardım eden kişi bunu yardıma muhtaç insana değil Tanrı'ya bağışlardı.
Yardımı alan kişi bunun Tanrı'dan geldiğine inanır, kimseye karşı kendini borçlu hissetmezdi.
Yardım eden kişi kendisinin yardım ettiğini Tanrı'dan başka kimse bilmez bilirse veya dolaylı yönden şüphe duyulacak bir davranışta bulunursa, bunun sevabı olmaz aksine yardım ettiği kişiye borçlu sayılırdı.
Çünkü o zaman Tanrı aradan çıkmış olacak. Yardım alan kişi kendine yardım edeni tahmin ederse ona karşı kendini borçlu hissedecek. sürekli ona minnet duyacak eziklik hissedecekdi.
Bu şekilde yardım eden kişi yardım ettiği adamın manevi olarak hakkını yemiş olacaktı.
Yardım edenin ettiği yardım başkalarına duyulur ve tahmin edilirse çevrede bunun itibarını kazanacak ve ettiği yardımdan daha fazlasını almış olacaktı.
O nedenle iyilik yapmak isteyenler yapacağı iyiliği Tanrı'ya yapmış sayılır, ahirette bunun karşılığı ile ödüllendirilir. Yardım alan kişi de Tanrı'sına şükreder ve bağlılığını sürdürürdü. işte insanın yaradanına çıkarsız hesapsız gerçek inancı bu idi.
insanlar bu şekilde ayrışmadan birbirlerini rencide etmeden sevgiyle yaşayıp giderlerdi. Baca kültürü buradan gelir. Hatta bazı Nasrettin hoca fıkralarında bile bacadan altın atma konuları dahi geçer. Müftü efendi bunları bilmiyor olabilir. Noel babanın bacadan hediye atmasının kökeni de taaa oralara dayanır.
****
Her yıl sonunda hep aynı tepkilerle karşılaşırız. Noel baba ve Dede korkut kıyaslamaları. Sessiz kalıp kenardan bakınca bile utanıyor insan. Cehaletin ucubeye çevirdiği bu insanlarla aynı vatanı paylaşmaktan.

Koca koca Sözde Okumuş mevkilere gelmiş müftü olmuş adamlar bile hayal ürünü bir imgeyi hedef alıp cephe kurar akla hayale gelmeyecek hakaretler ederler.
Sahtekar diyorlar.
Terbiyeli bir insan olsa bacadan değil kapıdan girer diyorlar.
Noel baba kapitalizmin tüketim tuzağı diyorlar.
Hristiyanlık misyoneri diyorlar.
Bize kendi kültürümüzü unutturmak için var diyorlar.

Bizim Kültürümüz bize gerçekten bunları söyletiyorsa, söyleten kültür değil bizim o kendi kültürümüze bakış anlayış tarzımızdır. Yerin dibine batsın bu tarz ve bir daha çıkmasın diyoruz.
Anadolu ve asya kültüründe böyle bir şey yoktur.
Bu ne türk kültürüdür, ne kürt, ne de Anadolu'nun başka etniğidir,

Kültürler ve dinler sabittir.
Ama o dine ve kültüre bakış farklı farklıdır.
Kimileri kötü bakar, yanlış yapar
Kimileri doğru bakar iyi yapar.
Bu sevgiye bağlıdır.
Sevgi de kişiye bağlıdır
Kimi insandan, insan hayatından, insan sevgisinden daha önemli hale getirdiği kutsamayı sevgi zanneder.
işte bu sevgi anlayışı kötüdür.
Ayrımcılık getirir
Kötülük getirir,
Nefret getirir
Ötekileştirme getirir.
Ölüm getirir.

Dede Korkut varken neden Noel babayı seviyormuşuz.
Sen Dede Korkut'u daha çok sev,
O'nu hazırla,
Üzerine çalış,
Emek ver,
Tüm dünya'ya sun,
Tanıt, sevdir engel olan mı var?.
Hatta Noel babayla birlikte kopuz çaldır.
iksini aynı geyik arabasına bindir gezdir.
Bu noel baba'ya nefret duymanı mı gerektirir.?
Bu çirkinliğin nereden geliyor.
Biz dinimizde ve kültürümüzde hiç bir zaman doğru sevmesini öğrenemedik.
Doğru sevmek nasıl olur.?
Doğru sevmek başka sevgilere açık olur.
Bir kültüre, bir dine, sevgi duyarken seninkinden farklı olana açık olmazsan, ayrımcılık yaparsan, nefret edersen, ona kötü gözle bakarsan, ya o kültüründe ve dininde, Yada o kültürünü ve dinini öğreniş ve algılayış biçiminde. mutlaka bir yerde bir yanlış var demektir.
Bir şeye duyulan sevgi, farklı olan başka şeylere nefreti getiriyorsa o sevgi değildir. Sevgi zannedilen bağnazlık ve saplantıdır.

Doğru ve gerçek sevgiler farklılıklara açık olur, ayrımcı ötekileştirici olmaz, oluyorsa tek cümleyle kötüdür zararlıdır ve o sevgi değildir.!. Din bile olsa kutsaliyeti hak etmiyordur.

Noel BABA kim ?
Aslında Noel baba diye biri yok, hiç de olmadı.
Tamamen masal ve hayal ürünü bir efsane olmasına rağmen romalıların hristiyanlığı yeni kabul ettiği yüzyıllarda Antalya patara yada Demre'de yaşamış olan gerçek adı tam olarak bilinmeyen Hristiyanların sonradan Saint-Nicolas adını verdikleri bir aziz ile ödeşleştirilmiştir.
Noel babanın bacadan girmesinin kökeninde Anadolu ve belki de eski unutulan Türk Kültürü vardır.
******
Bin yıl önce bu topraklarda insanlar şimdikinden daha özgürdü.
Köylüler ve halk, bizansın sadece adını duyardı.
Ankara' karargahından ayrılmazdı bile askerler.
En güçsüz zamanlarıydı bizansın.
Her milletten her dinden insan yaşardı Anadolu'da.
Yahudi Ermeni Rum Türkmen moğol kaçkını orta asyalılar.
Acem farslı arap kürt hepsi vardı.
Hepsi de az çok birbirlerinin dilini bilir anlaşırladı.
Çünkü hepsinin bir birlerine ihtiyacı vardı.
Ermeniler zanaatkardı.
Yahudiler ticaret erbabıydı.
Rumlar esnaftı.
Türkmenler ve müslümanlar tarım ve hayvancılıkla avcılıkla meşguldu.

Herkesin dini ayrı olsa da yaradanlarının tek olduğunu bilirlerdi.
Musevi ortadoks tengrici şamanist zerdüşt hepsi yaradanlarına kendi dillerinde ibadet ederlerdi.
inançlarından dolayı hiç bir zaman anlaşmazlık yaşamazlardı.


Çünkü müslümanlar sonradan Mevlana, Yunus Emre'nin ve Hacı Bektaş Veli'nin etkilendiği Ahmet Yesevi, Hallaç'ı Mansur, İmadeddin Nesimî gibi alimlerin insan sevgisini ön planda tutan bir islam anlayışı ile özdeşleşmişlerdi. Bu alimlerin çoğu o zamanki iktidar yalakası yobaz mollalar tarafından idam edilsede insanın özüne ve sevgiye dayanan fikirleri halk üzerinde baki kalmıştı.

Bu fikirler bir tür orta asya şaman inancı ve mezopotamya ahura mazda (Zerdüst) öğretileriyle islam inancının iyiye güzele ve sevgiye dayalı senteziydi.

Komşular birbirlerine bağlıydı biri hasta olsa hangi dinden olursa olsun onu hekime kadar sırtında taşır götürürdü.
Kimsenin kapısında kilit olmaz herkesin her şeyi ihtiyacı olanlara açık olurdu. çünkü tek güvenceleri ve sigortaları yine birbirleriydi.
Bu tür içtenlik ve yakınlık özel bir davranış gibi değil, gelenek ve görenekleri bu şekilde oturmuş ve alışkanlık halini almıştı.
iyi insan her şeye sevgi duyacağına göre bizler ayrımcı değil birleştirici olmalıyız.

O halde Bizler Dede Korkut ve Noel BABA'nin ortak yönlerine bakalım,
ikiside Anadolu'da yaşamış.
ikiside Antalya'lı.
ikiside aynı yüzyılda yaşamış.
ikiside Müslüman değildi.
ikisininde gerçek adları belli değil.
ikiside çocukların sevgilisi.
ikiside iyilik Güzellik ve bilgelik sembolü
ikisininde aynı şekilde sakalları var.
ikisininde aynı tipte şapkaları var.
Bu kadar ortak yönlerden sonra neden ikisi aynı kişi olmasın.

Azeriler, iranlılar, aleviler kızılbaş diye aynı kişinin başına bir kırmızı bant bağlar.
Hristiyanlar bir geyik arabası ile gökyüzünde uçurur.
Türkçüler eline bir kopuz la kılıç verir.
Arabcı suniler daha Muhammed'in doğmasına 150 yıl varken adamı müslüman yapar. eline tesbih verir eski yazı okutur namaz kıldırır.
Dinler ve dinleri kullanan sistem işte böyle sizin cehaletinizi ve içinizdeki nefreti uyandırıp aynı kişiyi ayrıştırıp bölerek sizi birbirinizle kavga ettirir.
Türklüğün toteminin kurt olduğu kadar beyaz asya parsı ve ren geyikleri olduğunu var sayarsak noel baba'nın bir türk kültürüne ne kadar uyumlu olduğu çok kolay anlaşılır.
Sonuç:  efsaneleri insanlar yaratır ve insanlar değiştikçe ayrıştıkça efsane kahramanlarını değiştirip ayrıştırır.
Bülent Dündar (Zahmet edip okuyanlara teşekürler )











Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

buttons=(Accept !) days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !